22 Eylül 2008 Pazartesi

Carrefour un Pastası


Geçen arkadaşlarla dedik ki, olum hadi bi kadıköye gidek hem gezeriz hem de ayakkabı falan alırız.İyi dedik sıkılıyoz zaten kaç gündür.Velhasıl bu sefer, arkadaşımızın bir banka ile olan münasebetinden dolayı minibüsü tercih ettik tren yerine.Efenim arkadaş işini halletti falan, sonrasında vakıf olduk Haydarpaşa ya.

Bir arkadaşımızın "Natilyus'a(unuttum ecnebicesini) gidek lan hem iftarıda orda yaparız" gibi samimi bir teklifine hayır diyemedik.Gittik biraz dolaşınca tabiri caaaiz se haydar hocam "oruç başımıza vurdu" oturduk bi köşeye.Efenim zaten liselerin dağılma saatine denk gelip sakata giren orucumuz, sağımızdan ve akabinde solumuzdan geçen olabildiğince güzel ve çeşitli gıdaları tüketen kızlar yüzünden daha da zor bir döneme girdi.Zor dönem şişman gibi bir dostumuzun dondurma yiyen bir kıza gayet içten ve sessizce "o.rsbu çocuuu" demesiyle yerini kahkahalara bıraktı.

Sonrasında iftar falan derken asıl kısma geldik efenim.Şöyleki dedik Karfur'dan bi pasta alak tatlı niyetine yeriz.Gittik tatlı reyonuna hangi pastayı sorarsak soralım adamın, şu 12,99 bunu alın, çok güzel lafları ile bölündü, sorgu cümlelerimiz.Bir arkadaşın da olur vermesiyle aldık, resim de görmüş olduğunuz cismi.

Sonra ne oldu dostlar;şu oldu,zaten şekilden kaybeden pastamsı şeyi ilk tadışımızda yüzümüzde Serdar Ortaç klibi izlemeye zorlatılan insan mimikleri oluştu.Geri kalanını köpeğe verdik, yarısını yedi zorla sonra havlamaya başladı, koşarak uzaklaştı(valla).
Olay bundan ibaret, sonra ki gün bi arkadaşa pastanın resmini gönderdim, pilav üstü muz sandı.

Hiç yorum yok: